Yeni Sitemizde Yayındayız

Politika Dergisi Sayı 15

href="http://www.politikadergisi.com/sites/default/files/PD15.zip">Politika Dergisi Sayı 15'i İndirmek İçin Tıklayın.

 

8 Mayıs 2008 Perşembe

Ayetlerimi Satmayın

Hüseyin Üzmez olayını artık bilmeyenimiz yok

Hemen her gün kendi gazetesi de dâhil her yerde hakkında yazılar ve haberler çıkıyor…

‘İmam nikâhı yaptıysa tecavüz olmaz’

Genç bayanlara ilgi duyuyorsa ne olmuş, bu Ergenekoncuların komplosu’ diyenler bile oldu.

Karşı cenahtan en ilginç yazı yine Üzmez’in gazetesindeki köşe yazarı olan Duran Kömürcü’den geldi.

Kömürcü dünkü yazısın da;

Tecavüzün kanıtlanabilmesi için 4 şahit gerektiğini,

4 şahit olmadığı için Türkiye’de şeriatla yönetilmediği için tövbe ederse kurtulurmuş.

Dün haber ajansları bu haberi;

Pes artık!

‘Utanmazlığa 4 şahit kılıfı’
gibi başlıklarla duyurmuşlar bende

‘Pişkinliğin bu kadarı’ diyorum.

Hatta bu pişkinlik değil şımarıklıktır.

Özellikle AKP hükümeti döneminde karşı cenahın yazarların ne kadar şımardığını, ne kadar pervasızca ve pişkince Atatürk’e ve ülkemizin devrimlerine ve devrim yasalarına saldırdığına milyonlarca kez şahit olduk.

Hemen her şeyi devrim yasalarımıza getirerek din üzerinde saldırmaları artık o kadar olağan oldu ki bunu yapmadıkların da şaşırıyoruz.

RTE muhalefete yüklenirken kuran ayetlerimi kullanıyor.

Karşı cenaptaki yazarlarda keza köşe yazılarında sürekli kurandan ayetlere yer veriyor.

Rte’nin çok meşhur A’raf süresinden,

"Kulakları vardır duymazlar, gözleri vardır görmezler, dilleri vardır gerçekleri söyleyemezler”

Sözünden sonra dün Vakit yazarı Duran Kömürcü de boş durur hemen o da Kuran’dan bir ayetle gazetesinde yazar olan Üzmez’i korumaya kalktı,

Kömürcü;

“Bugün de Hüseyin Üzmez’e yöneltilen isnattan dolayı bütün Müslümanlar üzülmektedir. Çünkü günahın ispatını Allah: “Bir de dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki bu şahitleri getirmediler. O halde onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendileridir” (Nur Suresi 13) buyurarak, dört şahitle tespit edilmeyen zina suçlamasına yalancı olarak beyan etmektedir.

“Müfterilerin eline bir koz geçmiştir. Suçu işleyen(!) Hüseyin Üzmez değil de, bütün Müslümanlara mal edilerek inananlara yüklenmektedir. Bir suç işlenmişse o işleyene aittir. Beşerdir hata yapabilir. İslami bir düzen olmadığına göre suç sabit olursa tövbeye davet edilir. Suç İslam’a göre tahakkuk eder, cezası da İslam’a göredir”

Hani ben artık işi şeriata ve şeri hükümlere getirilmesini geçtim.

Çünkü artık hemen her olayı dine, şeriata ve Kuran’a bağlamadılar mı olmuyor…

O kadar ki artık konuşmalarında bile dinden Kura’dan göndermeler yapmadılar mı o gece eminim gözlerine uyku girmiyordur.

Ama her şeye kura’dan cevap vermeye çalışan bu cenaha yine Kutsal kitabımız da Yüce Allahımız çok güzel cevap veriyor.

Kuran’ın Bakara süresi 2/41 de Allah aynen şöyle der;

‘Benim ayetlerimi satmayın’

Peki, bu karşı cenah ne yapıyor.

Hemen her olayda Allahın bu ayetlerini satıyorlar.

Bunu biz demiyoruz Allah kendi diyor.

Ayetlerimi satmayın diye

Ama nasıl bizim akademisyenlerimiz yabancı sözcük kullanmadan edemiyor koskocaman ve geniş Türkçemizle anlatamıyorsa-tabi ki her akademisyenimiz için demiyorum-

Bu karşı cenahtaki Başbakan’ından tuttun da köşe yazarına kadar hemen hepsi Kuran’dan ayet kullanmadan edemiyorlar…

Her ne kadar Allah benim ayetlerimi satmayın dese de…

Hiç yorum yok:

Yazı Hakkındaki Yorumunuzu Bırakın

© Blogger Templates | Tech Blog