Yeni Sitemizde Yayındayız

Politika Dergisi Sayı 15

href="http://www.politikadergisi.com/sites/default/files/PD15.zip">Politika Dergisi Sayı 15'i İndirmek İçin Tıklayın.

 

7 Kasım 2007 Çarşamba

Biz Olabilmek

Başlarken...

Merhaba, sayın okuyucular. Ülkemizde ve dünyada gelişen olaylara, gündeme dair uçsuz bucaksız sanal dünyada bir çentik atmak için burda bulunmaktayız. Bu proje, umarım size bir doyum verir ve katılımın artmasıyla çentiğimiz büyür. Şimdi gelelim ilk yazımızı sizlere sunmaya..

*********

BİZ OLABİLMEK


TV'de bayan sunucu konuşuyor: Türk halkı... Haberci belirtiyor: Türk bayrağı ya da Türkiye bayrağı.. Orhan Bey konuşuyor: Türkiyeliyim..

Günümüzde azan terör olaylarından geriye doğru baktığımızda; Sayın Erdoğan'ın "Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı" üst-kimliği söylemi olsun, AB'nin Güneydoğu ve Doğu'ya karşı farklı tutum izlemeleri olsun, her ne kadar son zamanlarda görüşmeler olsa da; birçok PKK asilerinin de itirafları, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın daha önce üstü kapalı bir biçimde ABD'nin desteğini bildirmesi ve bunlara benzer birçok olay üzerine ABD'nin terör örgütüne yardımı olsun, Türkiye'de hem sağdakilerin hem soldakilerin "biz"den yoksun tutumları olsun....

Önce Türkiyelilik konusuna eğilmek istiyorum. Ülkemizden bahsederken bimem ne apartmanından bahseder gibi bahsetmek beni rahatsız ediyor. Sıradan Tv adamlarının sanki Türkiye-dışı ya da Türkiye-üstü bir konumdaymış gibi davranması bana çok ukalaca geliyor. Olayı şoven ulusçuluğa indirgemeden buranın bizim, burdakilerin de "biz" olarak kabul edilmesi gerekiyor..

Ayrıca bu konuyla ilgili olarak, laiklik konusunda da etmek istediğim birkaç söz var. Laikliği sadece devlet kurumlarında bir rozet, bir bayrak, devrim tarihi terslerinde 6da 1 gibi görünmesi oldukça yanlış. Ülkemizde laik kesim diye anılan bir kesim var. Böyle saçmalık olur mu? Laik kesim ne demek? Fransa'da laik kesim diye bir zümre var mı? Vardı da bizim mi haberimiz yok? Laikliğin ulus olabilmenin en vazgeçilmez şartı olduğunu, insanların dinine göre, mezhebine göre ayrılmasının engellenmesinde en önemli koz olduğunu unutan politikacılar bu ülkeye karşı -bilerek veya bilmeyerek- affedilmez hayınlıklar yapıyorlar. Seçim sonuçlarına baktığımızda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde dinin baskın çıktığı yerlerde AKP, etnik ırkçılığın baskın çıktığı yerlerde ise DTP'nin çok oy aldığını görüyoruz. Bu, hala bu bölgelerimizin merkeze bağlılığının din faktörüyle bağlantılı olduğunu gösteriyor. Ancak bu kadar keskin çizgilerle anlatmamız yanlışlık doğurabilir. Halen yarı feodal toplum görünümünde olan bu bölgelerimizde ağa etkeninin de çok önemli olduğunu belirtmemizde fayda var.

Büyük Atatürk'ün, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Ulusu denir." sözünden hareketle halk temelli bir ulus olduğumuzu vurgulamak isterim. Halkların kardeşliği bir bütün çerçevesinde ulusumuz bünyesindeki halkların kardeşliğiyse; evet kardeşiz. Ama olayı etnisiteye dayandırarak bu durumdan da vazife çıkaran varsa; bu bölücükle eş değerdir. Çünkü Türkiye Türk ve Kürt bileşiminden oluşmuş değildir. Yüzlerce yılın; Sümerlerin, Hititlerin, Selçukluların, Osmanlıların taşıyarak getirdiği, Atatürk'ün uluslar arası modernizme uygun olarak çevirmek istediği bir uygarlıktır. Eğer iş, Türk-Kürt ayrımına gelmişse, zaten psikolojik olarak bir bölünme gerçekleşmiş demektir. Türkiye'de tek küçük etnik yapı Kürtler de değildir. Türk-Kürt olayına indirgediğimizde Kürt harici diğerlerinin Türk ırkından(millet değil) olduğu anlaşılıyor demektir. Her türlü bir faşizm, her türlü bir ırkçılık kapımızdadır.. Hem Kürt ayrılıkçı ırkçılarının, hem de Türk Nazilerinin yoğun çabalarıyla... Bu kanlı sorun üzerinden garip politikalar yapmak, oy avcılığı peşinde olmak, Mustafa Kemal Paşa'nın tüm dış ve iç düşmanlara karşı zorlukla yerli yerine oturtabildiği, Türk Ulusu ve Türk kavramını yerinden oynatıp, günlük siyasete alet etmek ancak ve ancak gerçel sorunlarla yüzleşemeyecek, tutarlı bir politikası veya ideolojisi olmayan partilerin işine gelir. Kısacası MHP, DTP ve iktidar partisine..

Bir sonraki yazıda buluşmak üzere, hoşçakalın..
Emrah ÖZDEMİR

Hiç yorum yok:

Yazı Hakkındaki Yorumunuzu Bırakın

© Blogger Templates | Tech Blog