Yeni Sitemizde Yayındayız

Politika Dergisi Sayı 15

href="http://www.politikadergisi.com/sites/default/files/PD15.zip">Politika Dergisi Sayı 15'i İndirmek İçin Tıklayın.

 

2 Mayıs 2008 Cuma

Zulmün Adı AKP

Demokrasilerde faşizm doğurur. İşte doğan bu faşizm kendisini işçilerin bayramında yani 1 Mayıs' ta ispatlamaya çalışırsa neler olabilir dün bunu hep beraber gördük.

Bütün dünyada çoşku içinde kutlanan 1 Mayıs ülkemizden iktidarın yarattığı sancılar ile geçmiştir. İşçilerin 1 Mayıs tatil edilsin ve Taksim Meydanında kutlanılsın isteklerinin reddedilmesi ile başlayan bu sancılı süreç "ayakların başları yönettiği yer" şeklinde son derece küstah bir açıklama ile devam ederek aslında 1 Mayıs gelmeden neler yaşanacağının sinyalini bize vermişti.

Bu sinyal işçilerin kesinlikle Taksim Meydanına sokulmayacağını gösteriyordu. Fakat Devrimci İşçiler Sendikaları Konfedarasyonu' nun ( DİSK ) genel merkezinin ancak sıkıyönetim hallerinde görülmüş bir tutumla basılacağını, içeriye yüzlerce insanın tıkılacağını ve üstlerine gaz bombaları atılacağını gösterir miydi ?


Ya da İstanbul Valisi Muammer GÜLER' in bahsettiği ve konuşmalarında ısrarla altını çizdiği orantılı gücün orantısız şiddete dönüşeceğini göstermiş miydi?

Kim bu durumdan ne çıkarmış olursa olsun bilinen bir gerçek var ki o da AKP' nin iktidarda olmanın ayarını iyice kaçırmış olmasıdır. Ben iktidarım ben ne dersem o olur anlayışının yarattığı kaoslardan Türkiye bir an önce kurtulmalıdır.

Çılgınca fanatizmin yaşandığı maç kalabalıklarına ve her sene yılbaşı gecesi yine dünyaya rezil olduk dedirten tacizli kutlamalara açılan bir meydanın işçilere açılmasınının tek nedeni vardır.

68 ruhundan gelmiş insanların 1 Mayıs 1977' nin de ruhunu içinde barındırıp o meydanda üniversite gençliği ile buluşmasını engellemek için yapılmıştır. Çünkü böyle birşey olursa bi dakika bile yerlerinde kalamayacaklarını ve isteklerin hep bir ağızdan bütün dünya duyacak şekilde haykırılması gibi iktidar için kötü bir durum yaratacaktı.

Devletin valisinin hükümetin valisi gibi konuştuğu, bir şehrin emniyet müdürünün polisini olaylardan ve orantısız şiddetten uzak tutamadığı bir yerde DİSK' in genel merkezi hiç bir sebep olmadan basılmış ve yüzlerce kişiye acımasız müdahaleler yapılmışken tarafsızlığından şüpheli aslında ne olduğu bilinen Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL' de aklıselim davranıldığı bir gün oldu şeklinde açıklama yaparsa ben de sizin yerinizde olsam Sayın Başbakan "pembe panjurlu evim nerede? " demekten kendimi alıkoyamazdım.

Aslında düşünüyorum da size hiç şaşırmamam lazım. Çünkü siz faşizmi kabadayılık adı altında Kasımpaşa' da öğrenmişsiniz. Sadece bunu farketmek biraz zaman aldı.

Peki Abdullah GÜL hangi aklıselim günden ya da kimin aklıselim olmasından bahsediyor onu anlayamadım. Yahu bu adam yine bu meşhur yurtdışı gezileri için geldiği havaalanının VIP bölümünde uyuya kalmış olupta rüyasında kendisine pembe bir gün yaratmış olmasın ? Hiç şaşırmam doğrusu. Tencere kapak misali...

Demokrasinin zerresinden anlamıyorsunuz dedik inatla anladığınızı söylediniz. Peki anlıyorsunuz da bunu neden işçilere haklarını vererek ispatlamıyorsunuz?

Zaten ülkemizdeki hayat pahalılığıyla ve çıkardığınız yasalarla belini büktüğünüz emekçiyi bir de gücünüzü yani faşist iktidar anlayışınızı ispatlamada kullanmasaydınız olmaz mıydı ?

Evet; işçilerin üstlerine su sıkmış, genel merkezlerini basmış, meydanlara çıkmasını engellemiş ve belini bükmüş olabilirisiniz. Ama şunu unutmayın ki o işçiler sizi olduğunuz yerden indirecek gücü içlerinde yaratmaktan ve barındırmaktan asla kaçınmayacaklardır.



Burak SIRATAŞ

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Tebrik ederim. Bayramlara gösterilen saygının sadece dini bayramlarla sınırlı kalmaması gerektiğini bir kez daha görmüş bulunuyoruz. Kalemine sağlık Burak.

Burak SIRATAŞ dedi ki...

keşke bunu herkes anlasa ve herkes gerkli duyarlılığın yanı sıra gerçekten o saygıyı içinde barındırabilse...

Yazı Hakkındaki Yorumunuzu Bırakın

© Blogger Templates | Tech Blog