Yeni Sitemizde Yayındayız

Politika Dergisi Sayı 15

href="http://www.politikadergisi.com/sites/default/files/PD15.zip">Politika Dergisi Sayı 15'i İndirmek İçin Tıklayın.

 

15 Aralık 2007 Cumartesi

Türban Sorununa Çözüm Yolu Denemesi

Türkiye türban bakımından bir kaos içinde bulunuyorsa bunun sebebi dinci iktidarlardır. Türbanın geçmişini ve geleceğini sorgular hale getiren dinci iktidarlar, kafadaki kumaşı çubuklara geçirip bayrak olarak kullanmaktadırlar. Bu da türbanı dinci iktidarın simgesi haline getirmekte ve dinci iktidar karşıtı kesimi, türbanla uzlaşmaz bir çatışma içerisine sokmaktadır. Türban meselesi Türkiye'nin belli bir kesiminin sorunu demek, meseleyi hafife almak olur ve bu büyük bir hatadır. Bu hatadan dönmek, bu hatayı tekrarlatmamak üzere kendimce bir çözüm önerisi sunmaya çalışacağım. Sonda söyleneni şimdi söylemeye çalışırsam, bu yazı kendi düşünsel çerçevemi yansıtmaktadır ve öznel olduğu için eleştiriye açıktır; fakat yapılan eleştiriler verilen çözüm önerisini geliştirmeye veya doğrunun yanlışlığını düzeltmeye yönelik olursa bu durum bizim için memnuniyet verici olacaktır.

"Türban üniversitelerde olmalı mı ?" bu soru kendi kendi oluşmuş bir soru değildir. Türbanın genç Türkiye içindeki çizgisi bu soruyu mümkün kılar olmuştur. Öncelikle şunu belirtmek gerektiğini düşünüyorum: "Ben türbana birçok yönüyle karşıyım ama birçok yönüyle de onun yanındayım. Kısacası bu konuyu rejime yönelik saldırı tehdidinde olmayan türbanlı dostlarıma adıyorum ve tekrar belirtiyorum ki yazım eleştiriye açıktır, birçok yönden eksik olabilir veya tümüyle çelişkiler içerebilir. Bu sorunu yorumlarınızla giderebileceğimize en az çözüm yolum kadar inanıyorum."

Bilim, dinle çelişir. İlahiyat denen din bilimi ise bu önermenin sınırlarını zorlar. İnsanın kopyalanması nasıl ki dinin sorgulanmasına yol açıyorsa, diğer birçok bilimsel duruşta din tarafından reddedilmiştir. Hiçbir şey yoktan var olmaz iddiası dine büyük bir darbe vurmuştur. Lafı getirmek istediğim yer bilim yuvası (!) üniversiteler ve dini simge türban ilişkisi bu konuda nerede duracaktır. Türbanlı öğrenciler bu bilimsel önermelere ya da çalışmalara ne kadar katılacaktır. Bu çelişikliği türbansız da kabul ettikleri için, dini simgelerin üniversitelerde bu iddia öne sürülerek reddi (bana, bize kalırsa) yanlıştır.

"Türban üniversitelere girecek !" diye her fırsatta açıklama yapan bir dinci iktidar (ne yazik ki şimdi buna YÖK'te eklendi), bu bıkkınlık, sıkkınlık veren sorunu hemen çözebilecek mekanizmalara sahipken, gerekli dinci kadrolaşmayı da her geçen gün sağlamlaştırmışken, gündem de neden hala bu türbanı tuttuğunu 6 yıldır anlayamayan bir kesimin mevcudiyeti ilginçtir. Bu yazıyı biraz da onlara, dinci iktidardan halen beklenti içinde olan insanlara adıyorum.

Şimdi biraz önerimize giriş yapmak gerektiğini düşünüyorum. Türban, baş örtüsü ile karıştırılmamalıdır; çünkü türbanı başörtüsüyle karıştırıp ona (dinsel) modernlik kazandırma düşüncesinde olanlar, türbanın geçmişini unutmuş olanlardır. Girişimi bu anekdotu sunmadan yapmak bizce büyük bir hatadır. Başörtüsü ile türban aynı şeyler ise, türbanlı kesim neden başörtüsünü reddedip, türbana yönelmiştir. İnanın bu konu da rejim düşmanı insanların varlığı aşikardır. Üniversitelerde peruk takan bir çok türbanlı arkadaşımız var. Türban eğer sadece saçı kapatma işlevi görmüyorsa, boyunu da kapatmak zorundaysa bu perukla başörtüsünün farkı nedir? Başörtüsünü boynu kapatmadığı için reddeden kesim, boynu kapatan aynı kumaşı neden modern saymaktadır?

Yukarıdaki soruların cevapları rejime yönelik tehditleri içinde barındırıyor. Dinsel öğelerdeki üstünlük yarışı, türbanla üniversitelere girme çabasındadır. Türbanlı kızlarımız ve türbansız kızlar ayrımındaki dışlamalar, üniversitelerin önündeki büyük tehditlerdendir. Bir diğer tehdit ise türbanın üniversiteye girince türbanlı kızların sayısının azalacağı idddia eden kesimdir. Bu mantık dışı söylemin tek amacı türbanın üniversiteye girişine meşruluk sağlayacak desteği aramak ve bulmaktır.

Bahsettiğim her şey, bütün reddedişlerin sadece bir kısmını oluşturuyor. Ben tüm bu reddedişleri şimdilik arka planda bırakarak, bu meseleye çözüm yolu arıyorum.

Not: Şu an için siteye yollanmış yazı bulunmadığından, Cumartesi günü için okurlarımıza bir giriş yapmayı uygun buldum. Yazımın devamını ise, cuma günü okurlarımla paylaşacağımı ümit ediyorum. Teşekkürlerimle, okumadaki sabrınz için.

Gökhan DAĞ

Hiç yorum yok:

Yazı Hakkındaki Yorumunuzu Bırakın

© Blogger Templates | Tech Blog