Cumhurbaşkanı Gül, Stkların sağduyu çağırılarından sonra,
Meclisteki muhalefet parti liderlerini köşke davet etmesi,
Kafalar da Cumhurbaşkanı Gül'ün gerilen bu ortamda "siyasi parti liderlerinden AKP'ye karşı biraz daha anlayışlı olmalarını mı?" istiyor sorusu doğdu.
Kuşkusuz ki kapatma davasının en temel nedenlerinden biri olan türban,
Yargıtay'ın ve birçok hukukçunun uyarılarına, "krize neden olur" demelerine rağmen
Türban için hazırlanan anayasa düzenlemesini geçiren Gül bu gerilimli ortamın ilk adımını atanlardan birisiydi.
Şimdi kalkıp sağduyu çağırıları yapması,
Başbakan'ın ise tam tersi uzlaşmaz...
Gerilimleri biz yaratmıyoruz...
Asla taviz vermeyiz havası...
Gül ve Erdoğan'ın "İyi polis, kötü polisi" mi oynuyor havası yarattı.
Gül, dünkü Baykal ve Bahçeli görüşmelerinde kapatma davası ve Ergenekon'u konuşulmadığı bildirildi.
Ama Gül'ün muhalefet liderlerini böyle arka arkaya çağırması aklıma,
80 öncesi Ecevit'le Demirel'in birlikte Cumhurbaşkanı Korutürk'le konuşmak için Köşk'e çıkmaları geldi...
Bu sefer bir farkla Başbakan yok...
Başbakan uzlaşıyı ve "geri adım atmayı" karşı taraftan bekliyor...
AKP yandaşlığını saklamayan, Ergenekon da bizlere bilgileri önceden biliyormuş şekilde haberler yapan,
Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan'ın dünkü yazısı ise AKP ve yandaşlarının ulaşmayacağı, tam tersine ortamı germeye devam edeceklerini açıkça gösterdi...
Ulusalcılıkla alakaları olmayan kişileri ulusalcı ilan edip
Birde Ulusalcılara ağız altından katil damgası vuruyor...
Sanırım 80 dönemini ya yaşamadı ya da hafıza kaybına uğrattı.
Bu ülke de hangi şeriatçı ve sağ görüşlü yazar öldürüldü?
Hangi kendi cenahlarından olan yazarlara,
Bombalı paket yolladılar,
Uğur Mumcu gibi Ahmet Taner Kışlalı gibi arabalarına bomba konuldu,
Ya da arabalarında silahlı saldırıya uğrattılar,
Hangi kendi cenahtaki yazarları çok değil,
8 yıl önce evinin önünde Hablemitoğlu gibi öldürüldü?
İlhan Selçuk mu Danıştay'ın türban kararı için hedef gösterdi...
Ya da yayın yasağı olmasına rağmen kapatma davası açan cumhuriyet başsavcısı Abdurrahman YALÇINKAYA için "İŞTE O SAVCI" diye başlık attı.
Yoksa Alparslan Arslan gibi gidip Danıştay'ı bastı.
Ya da Cumhuriyet Gazetesi Ergenekon savcısı Zekeriya ÖZ için "İŞTE O SAVCI" diye başlık attı.
Ahmet Altan dün AKP'ye "sakın ha bunlarla uzlaşma" mesajı verirken
Aklıma Erol Mütercimlerin bir sözü geldi;
Dün ağızları kan kokan,
Elleri kana boyalı olanları unutmuşa benziyor...
Kısaca ülkeyi germek yolunda,
AKP ve yandaşları anlaşılan "iyi polis, kötü polisi" daha çok oynayacağına benziyor...
2 yorum:
Bu okuduğum ikinci yazın sanırım ama gerçekten çok keyif aldığımı söylemeliyim.
Kalemine sağlık
tebrikler, tespitler cok dogru ama ekonimide onumuz cok egri...
sonumuz hayirli olsun..
Yorum Gönder