Yeni Sitemizde Yayındayız

Politika Dergisi Sayı 15

href="http://www.politikadergisi.com/sites/default/files/PD15.zip">Politika Dergisi Sayı 15'i İndirmek İçin Tıklayın.

 

11 Mart 2008 Salı

Bir Düşüncenin İsyanı

Toplumsal duyarlılığın sorgusuz sualsiz üzerine yüklenildiği,ülkelerin geleceklerinin emanet edildiği ve yine ülkemizde bütün her şeyin sorumlusu gibi diyetler ödetilen ve acılar çektirilen gençler.

Dün herhalde bir çoğumuz ya çıplak gözle ya da televizyon başında Uludağ Üniversitesinde yaşanan olayları içimizde büyük acılarla yaşamak zorunda kaldık.

Olaylar hala düşüncelerin konuşularak anlaşılacağını ve toplumsal barışın konuşmakta saklı olduğunu hala öğrenemediğimizi kanıtlamış olsa da ben bu olayları başka bir açıdan ele almak gerektiğine inanıyorum.

İşte korkulan ne yazık ki başımıza geldi.O veya bu sebeple ülkemizin yakın tarihine de bakacak olursak sürüklenilen bu kaosun bedelini yine biz gençler ödeyeceğiz.

Bazılarımız çok şanslı olup ya da toplumsal duyarlılığı üzerinden atarak zarar görmeden çıkacak bu zamanlardan.Bazılarımız yaptığı fedakarlıkların "ne" ve "niçin" olduğunu unutacak ya da şaşıracak ve yoldan çekilecek.

Bazılarımız ise gücenmeden, kırılmadan neresinden ne kadar kan akıtıldığına aldırış etmeden inandığına,özgürlüğüne hızlı adımlarla yürüyecek ya da yürümeye çalışacak.

Engeller çıkacak karşımıza.Takılıp tökezleyeceğiz belki.Kampüslerde otururken uzun saçlıyız, küpeliyiz, düşünüyoruz ve karşı düşünceyi eleştiriyoruz diye dayak yiyeceğiz. 70'lerde ve 80'lerde olduğu gibi devletin güvenlik güçleri varken ve kimse onlardan yardım beklemiyorken kendi kendilerine üstlendikleri"toplum polisi" görevini yerine getirmeye çalışan insanlarla karşılaşacağız.Ama asla ve asla yılmayacağız.

Bazı devlet yurtlarında özgürlüklerimiz kısıtlanmaya,karşı düşüncenin hakimiyetini kabul etmeye zorlanacağız.İstediğimiz sanatçıdan istediğimiz şarkıyı bağıra bağıra son seste sırf onlar onay vermedikleri için dinleyemeyecek ya da üzerine titrediğimiz sevgilimizin ellerinden tutamayacağız.Fazla dikkat çekmeyeceğiz;çekecek olursak"vurucu timleri" ile bir sokakta bir köşe başında yanlızken üzerimize onlarca kişinin atladığını göreceğiz.Her şeye rağmen başımızı eğmeyecek ve onlara gülerken onlara asla benzemeyeceğimizi göstereceğiz.

Çünkü onlar aslında kendi düşüncelerine de ihanet edenlerdir.Çünkü onların düşünceleri uğruna yaptıklarına biz barbarlık diyeceğiz.Onlar bulundukları yerleri kontrol etmek için en stratejik yerlerde kümeler halinde toplanıp insanları bakışları ve davranışlarıyla taciz edip gözetlerken ve sırf popülarite kazanmak uğruna bazıları birilerinin yardakçılığını yaparken biz düşüneceğiz;öğrenecek ve eleştireceğiz.

Yanlarında inandıkları düşüncenin "ü'sünden" bile anlamayan ama reşit oldukları için bir oy gözüyle baktıkları ya da solcuları köşe başlarında sıkıştıracak aciz ve cahilleri barındıracaklar.
Biz ise konuşup anlatacağız.Asimile etmeye çalışmayacağız.Amacımız konuşarak kendimizi anlatmak olacaktır.

Bizi susturmak ve yok etmek için boşla çabalar sarf edecekler.Çünkü biz dün Deniz,Yusuf,Hüseyin,Sinan,Ulaş'tık.Bugün Burak,Barış,Emrah,Umut oldu.Yarın ise bir başkaları olacağız.

Belki bu olaya gençlik kavgaları olmasın.Herkes herkese saygı duysun.Tek amaç Türkiye nutuklarından daha değişik açıdan bakmam bazılarını rahatsız edecektir.Belki sıradaki köşe başında ben olacağım.

Tabi ki gençlik kavgalarının,düşünce zafiyetlerinin ve saygı duymayan karşıtlığın kimseye faydası yok.Ama ben benim gibi düşündükleri için dövülen,hırpalanan,Jandarmanın güç gösterisine alet edilen insanları görmezden gelemezdim.Artık birilerinin bu yasadışı "toplum polislerine" dur demenin geldiğini farketmiş olmasını umuyorum.

Bir dahaki yazıda görüşmek dileğiyle...

Burak SIRATAŞ

Hiç yorum yok:

Yazı Hakkındaki Yorumunuzu Bırakın

© Blogger Templates | Tech Blog