Yeni Sitemizde Yayındayız

Politika Dergisi Sayı 15

href="http://www.politikadergisi.com/sites/default/files/PD15.zip">Politika Dergisi Sayı 15'i İndirmek İçin Tıklayın.

 

13 Mart 2008 Perşembe

Böylesi İlk Kez...

“Bazıları yasa taslağının tek bir cümlesini bile okumadan spekülasyon üretiyorlar. ‘Çalışanların, emeklilerin haklarında gerileme olacakmış.’ Asla böyle bir şey söz konusu değildir. Dürüst davranmıyorlar ve yalan söylüyorlar.”
Tayyip Erdoğan, partisinin son grup toplantısında Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’na (SSGSS) karşı çıkan sendikacıları aynen bu sözlerle suçladı. Daha doğrusu aşağıladı. Başbakan bu tür konuşmanın etkili olduğunu, bağırıp çağırdıkça hitap ettiği kitlelerin sindiğini hesaplıyor olmalı. Halk bu dilden anlar, seçimde aldığımız yüzde 46 oy bunun kanıtıdır, diye düşünüyor da olabilir.
DİSK Başkanı Süleyman Çelebi Başbakan’a yanıt verdi dün:
“SSGSS Yasa Tasarısı kazanılmış hakları ortadan kaldıran maddeleriyle apaçık ortada duruyorken, Başbakan bizleri yalancılıkla ve dürüst olmamakla itham edebiliyorsa ya yasanın tek satırını dahi okumamıştır ya da ortada bizim bilmediğimiz başka bir yasa vardır.”
SSGSS tasarısıyla kadınlar için 58, erkekler için 60 olan emeklilik yaşı her iki cins için 65’e çıkarılacak... Emekliliğe hak kazanmak için halen 7.000 gün prim ödemek gerekirken yasa çıktıktan sonra 9.000 gün prim ödemek gerekecek... Sezonluk sektörlerde yılda 120 gün çalışanların tam aylığı hak etmesi için 75 yıl çalışmaları gerekecek... Emekli aylıkları yüzde 23 ile yüzde 33 arasında düşürülecek vs..vs... Bu bir reform değil deform.. Başbakan bağıra çağıra gerçekleri ters çevirebilecek mi bakalım...

Erdoğan şimdi de işçiyle kavgaya başlamış.
Bu gidişe tarikatlar dışında kavga etmediği kesim kalmayacak...

Haldun Ertem

* İnanmadıklarını yazan yazarlardan aşağı insan var mıdır; vardır. İnandıklarını yazmayan.
Ö. Asaf

Duvara toslayınca

Tufan Türenç dünkü güzel yazısında Başbakan’ın halkı aldattığını yazıyor ve soruyor:
“Bu yalancı politika nereye kadar gidecek? Türkiye duvara toslayana kadar. Peki sonra ne olacak?”
Sonrası kolay.. 21 Şubat krizine bakın.. Ne IMF’nin üzerine kaldı, ne bürokrasinin, ne hükümetin.. Krizin sorumlusu önündeki anayasa kitapçığını Hüsamettin Özkan’ın önüne iten Cumhurbaşkanı Sezer oldu.. Bu defa da bulunur birileri.. Hem CHP ne güne duruyor.. Türbanın suçu bile CHP’nin üzerine atılmadı mı? AKP’nin beslediği kalemler ne mucize buluşlar yapar o gün geldiğinde.. Biz bile şaşırırız..

Yolların kralı - 2

Tamer Çobanoğlu, İzmir Hilton’un önündeki caddenin Başbakan içerde olduğu için araç ve yayalara kapatılması üzerine yazıyor:
“Şubat sonu Paris’e gittiğimizde Elysée sarayının önünde 50 - 60 kişinin fotograf makineleriyle bekleştiğini gördük. Herhalde yeni gelinin resmini çekmeye çalışıyorlar diye düşündüm. Derken birkaç arabadan oluşan konvoy geldi ve kapıda durdu. Arabalardan Sarkozy ve 2 - 3 koruma çıktı; Sarkozy bekleşen insanlarla tokalaştı, fotograf çektirdi; daha sonra yürüyerek konutuna geçti. Avrupalı liderlerin halkla ilişkisi işte böyle...”

Yasalara buyrun

Türk Ceza Yasası kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kişilere hatırı sayılır cezalar öngörüyor. Hukukçu Noyan Özkan, YouTube’a belli kişilerin konuşmalarının aktarılmasının organize bir suçun varlığına işaret ettiğini, savcıların resen takibinin mümkün olduğunu söylüyor. Suç olan eylemleri görelim:
Madde 132. - (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlÓ para cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlâli haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşa eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlÓ para cezası ile cezalandırılır.
(4) Kişiler arasındaki haberleşmelerin içeriğinin basın ve yayın yolu ile yayınlanması hâlinde, ceza yarı oranında artırılır.
Madde 133. (1) Kişiler arasındaki alenÓ olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aya kadar hapis veya adlÓ para cezası ile cezalandırılır.
(3) Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerden biri işlenerek elde edildiği bilinen bilgilerden yarar sağlayan veya bunları başkalarına veren veya diğer kişilerin bilgi edinmelerini temin eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlÓ para cezası ile cezalandırılır. Bu konuşmaların basın ve yayın yoluyla yayınlanması hâlinde de, aynı cezaya hükmolunur.

* Sağ partilerin sosyal devlet karşıtı
politikaları ülkeyi batma noktasına getirdi.
ANAP orta sınıftan, DYP yoksullardan
oy almıştı. AKP açlık sınırının altındaki
vatandaşlardan...
* * *
* Yanlış anlaşılmasın; çoğalmak için
“3 çocuk hedefi” hanımlar içindir.
Beyler için hedef, “resmi nikâhlı hanımdan
3, imam nikâhlı hanımdan 3, imam nikâhlı
sevgiliden 3” tane olmak üzere toplam 9’dur...

Melih Aşık

Hiç yorum yok:

Yazı Hakkındaki Yorumunuzu Bırakın

© Blogger Templates | Tech Blog