Yeni Sitemizde Yayındayız

Politika Dergisi Sayı 15

href="http://www.politikadergisi.com/sites/default/files/PD15.zip">Politika Dergisi Sayı 15'i İndirmek İçin Tıklayın.

 

21 Ocak 2008 Pazartesi

İktidar - Muhalefet İlişkileri

Yazımızın başında hemen belirtelim, söz konusu iktidar ve muhalefet kavramlarının, başına politik sıfatı getirmek yazıyı daha başarılı kılacaktır. İktidardan kasıt hükümeti elinde tutmaysa, muhalafetten de hükümeti elinde tutamayan; fakat tutmak için var olan, hükümete karşı duran anlaşılmalıdır. Muhalefet olmak risk unsurlarını içinde taşır.

Muhalefetin ve iktidarın güçleri var olan siyasi rejime göre değişmekle birlikte, biz bu rejimlerden yalnızca demokrasi ve totalitarizm (bütünü -yasama, yürütme, yargı- elinde tutan, ona istediği gibi yön veren halk ve diğer her şey üzerindeki baskın rejim, örneğin; Mussolini İtalyası ve büyük bir ölçüde Hitler Almanyası) üzerine yoğunlaşacağız.

Chantal Mouffe ve ondan önceki birçok yazarın belirttiği gibi demokrasi statik (durağan) bir kavram değildir ve her zaman var olanından idealine doğru yol alır. Dönelim Türkiye'ye, demokrasinin statik bir kavram olmadığı belli; fakat demokrasinin "Türkiye'deki ideali nedir?" diye sorduğumuzda olay gelir ve tam da iktidardaki güçte takılır durur. İktidar da, eğer teolojik bir parti varsa ve demokrasi gerçekten demokrasiye yakınsa, demokrasinin ilerleyişi yön değiştirir ve (onlara göre) dinsel bir demokrasye doğru yol alır. Bu yol alışta demokrasinin tam karşıtı olan totaliterizme gider ve daha da kötüsü otokrasiye dönüşebilir. İktidar da eğer komünist bir parti varsa demokrasi önce sosyalist rejime ve sonrasında da komünizme doğru yol alır. İşte bu yol alışta muhalefet, iktidarın karşıt görüşüne sahipse, yolu tıkama faaliyetlerine girişir. Totalitarizme yakın bir rejimde, muhalefetin iktidar tarafından silinmiş olması, demokrasi idealinin artık sonlandırıldığını ifade eder. Muhalefetsiz bir rejim kesinlikle demokrasi değildir.

Totaliter bir rejimden demokrasiye dönüş, demokrasinin totalitarizme dönüşmesinden çok daha zor ve neredeyse imkansızdır. Demokrasi, tataliter rejimi düşleyenlere ev sahipliği yaparken, totalitarizm, demokrasi yanlılarını deyim yerindeyse sistemin dışına kovalar. (Eğer hala kaldıysa) Muhalefetin, totaliter bir rejimde demokrasiyi savunması oldukça güçsüz bir savunmadır. Zaten iktidar tarafından da bu savunma yerle bir edilecektir.

İktidar ve muhalefet ilişkilerine bu kadar yoğunlaşmakla, aslında iktidar ve muhalafetin oluşmasına yol açan halkı unuttuğumuzu düşünüyorum. Halk totaliter bir rejimde sadece haktır ve gücü oldukça sınırlıdır. Halk korkutulmuştur. Demokrasi de ise halk totaliter halkın deyim yerindeyse nirvanasıdır. Demokrasi halkı evrimleştirir. Totalitarizmin bertaraf edilmesindeki, belki de tek güç, sınırlı güce sahip olan halktır. Demokrasinin bertaraf edilmesi ise güçlü bir iktadar ve halk desteğiyle olacaktır.

Bu sebeple, iktidar ve muhalefet ilişkilerine bir de bu yönden bakmakta fayda vardır. İktdarlarımıza sınır destek verebiliriz; fakat demokrasi mi yoksa dinsel bir demokrasi mi istediğimizi anladıktan sonra. Saygılarımı sunuyorum.

Gökhan DAĞ

Hiç yorum yok:

Yazı Hakkındaki Yorumunuzu Bırakın

© Blogger Templates | Tech Blog