Yeni Sitemizde Yayındayız

Politika Dergisi Sayı 15

href="http://www.politikadergisi.com/sites/default/files/PD15.zip">Politika Dergisi Sayı 15'i İndirmek İçin Tıklayın.

 

3 Ocak 2008 Perşembe

Siyasi Enflasyon ve Deflasyon

Daha önce bu iki kavram kullanıldı mı bilmiyorum, en azından ben bu tarz bir kullanışı görmedim. En başında söylemem gerekirse amacım siyaset dünyasına olmadığını varsayarak iki yeni kavram kazandırmak değil, siyasetin doğasına ilişkin bazı sorunları ortaya çıkarmaktır.

Öncelikle enflasyon ve de deflasyondan bahsediyorsak bu kavramların ne olduklarını bilmemiz gerekir. Enflasyonun konumuz açısından önemli açıklaması, toplam talebin toplam arzdan fazla olmasıdır. Deflâsyonun konumuz açısından önemli açıklaması ise toplam arzın toplam talepten fazla olması ve bu durumun bir durgunluk yaratmasıdır. Unutulmaması gereken bir ekonomide düşük seviyede bir enflasyonun aslında ekonomiyi canlı tutmadaki rolüdür.

Durumu siyasete uyarlarken, iktidar ve muhalefeti aynı kefeye koymanın amacımı gerçekleştirme de bir sorun yaratacağını düşünmüyorum. Yalnız akılda tutulması gereken, siyasi enflasyon ve deflasyonda iktidarın muhalefetten daha fazla rolünün olduğudur. Bu açıdan iktidar ve muhalefet olayın toplam arz yönünü oluşturmaktadır. Toplam talebi ise, söz konusu iktidar ve muhalefetten beklenti içinde olan tüm kesimler, en genel itibariyle seçmenler kapsamaktadır.
Bilindiği üzere seçim dönemlerinde iktidar ve muhalefet veya tüm siyasi partiler, seçmenlerin sorun olarak düşündüğü konulara çözüm arayışlarına girerler ya da en azından girer gibi gözükürler. Kısacası seçmen sorunlarının çözümünü talep ederken, siyasi partilerde bu sorunların çözümü için fikirler sunar veya yazımıza uyarlarsak çözümler arz eder. Bu çözümlerle de siyasi propagandalarını yaparlar. Buraya kadar hepimizin hem fikir olduğunu düşünüyorum. Şimdi söyleyeceklerim içinse yandaşlar arıyorum.

Siyasi propagandaları sebebiyle seçmenler tarafından iktidar olan parti veya partiler talepleri karşılamak için faaliyetlere girişirler. Muhalefet ise, halkın taleplerini karşılamayı kısmi olarak gerçekleştirmeye çalışır. Muhalefet, iktidara taleplerin gerçekleşmesi konusunda baskı yaparken, aynı zamanda taleplere cevap verilememesi sebebiyle iktidarı eleştirir. İktidar, faaliyetleriyle arzını sunar ve seçmenlerin talebiyle uyuşmasını bekler. Eğer iktidar taleplere yeteri kadar arz sunamıyorsa bu bir siyasi enflasyon yaratır. Taleplerin arzın çok üstünde seyretmesi ise bir siyasi hiper-enflasyona neden olur ve bu durum iktidarın iktidarsızlığı anlamına gelir. Kısacası, başarılı muhalefet, iktidara geçecektir. Yazımızın başında belirttiğimiz üzere, bir ekonomide küçük çapta bir enflasyon ekonomiyi canlı tutar. Bunu siyasete uyarlamakta mümkündür. Şöyle ki, hiçbir iktidar, halkın tüm talebini karşılamak istemez. Eğer halkın tüm talebi karşılanırsa, ortada bir sorun kalmayacak ve iktidarın hangi siyasi partide olduğunun, rasyonel düşünen seçmen tarafından bir anlamı kalmayacaktır. İktidar, tekrardan seçimlerde iktidar olabiliyorsa bu siyasette arz-talep dengesini sağladığı veya bu dengeye yaklaştığı içindir. Bu durum halkı siyasetten gittikçe uzaklara götürür. Kısacası tüm sorunların çözümü siyasetin iflasıdır ve siyaset sorun ortamında var olan bir bilimdir. Toplam talep ve toplam arz arasındaki fark mutlak değerce (talep arzdan büyükse) enflasyon veya (arz talepten büyükse) deflasyon boşluğunu bize verir. İktidarın, bu durum siyaseten her ne kadar sayısal olarak ölçülemese de, bu boşluğu iyi hesap etmesi gerekir.

Birazda enflasyonla neredeyse tamamen ters kutuplarda yer alan deflasyon durumuna bakmak gerekir. Deflasyon daha öncede belirtildiği gibi en basit anlamıyla toplam arzın, toplam talepten fazla olması durumudur. Bir seçim döneminde eğer halkın sorunların çözümü anlamında hiçbir talebi yoksa veya bir talebi olsa bile bu talebi karşılayacak, çözümler hazırdan daha öte bir konumdaysa burada bir siyasi deflasyon durumu vardır. Deflasyon bir diğer anlamıyla, durgunluk, bu açıdan siyasi bir durgunluk yaratmıştır ve halkın seçimi rasyonel değil, irrasyoneldir. Kısacası çözümleri kimin yapacağının artık bir önemi kalmamıştır. Seçim bir formalite haline dönüşmüştür. Bu siyasetin iflası anlamına gelir. İktidarın veya (kaldıysa) muhalefetin yapay sorunlar yaratması, ilk başta akla gelen tutumdur. Bunun ahlaki tarafı, ne yazık ki siyasetin var olabilmesi veya sürdürülebilmesi için geri plandadır. Bu sebeple unutulmamalıdır ki siyasi açıdan bir durgunluk sadece teorik olarak var olabilir ve bu (korkunç sonuçlara yol açabilecek) bir ütopyadır. Çözüm için var olan arzı düşürmek veya yapay sorunlar yaratarak talebi arttırma yoluna gitmek en başta akla gelendir. Sonunda ipin ucunu kaçırmanın bir siyasi enflasyona neden olabileceği de unutulmamalıdır.

Kısacası; enflasyon ve deflasyon birbirine neredeyse tamamen ters olan iki ayrı kutupta yer alır. Ters kutupların birbirini çektiği düşünülürse, enflasyonun deflasyonu çağırma riski olduğu unutulmamalı ve akılda kalması gereken bu durumun dikkatlice muhafaza edilmesi sağlanmalıdır. Bu sebeple siyasi deflasyonunda istenmeyen bir durum olduğu unutulmamalı ve tüm sorunları çözeceğini iddia eden tüm siyasi teorilerden kaçınılmalıdır. Yazıma tüm sorunları çözmemek ve olan sorunlara yenilerini eklememek adına son veriyorum. Okumadaki sabrınız ve ilginiz için teşekkürler.

İstanbul - 02.01.2008/Gökhan DAĞ


Hiç yorum yok:

Yazı Hakkındaki Yorumunuzu Bırakın

© Blogger Templates | Tech Blog