Yeni Sitemizde Yayındayız

Politika Dergisi Sayı 15

href="http://www.politikadergisi.com/sites/default/files/PD15.zip">Politika Dergisi Sayı 15'i İndirmek İçin Tıklayın.

 

20 Ocak 2008 Pazar

Yatacak Yer Meselesi

Yine türban ve yine tartışma. Sayın Başbakan R. Tayyip Erdoğan , Yargıtay ve Danıştay'ın türban konusundaki çıkışları üzerine herkesin yerini bilmesi gerektiğini söyledi. İrdeleyelim;

Sayın Başbakanımız, türban konusunun tek cümle ile çözülebileceğini söylerken kendisinden çok emin gözüküyordu. Aynı görünüşü karşıt söylemlerle hukukçularımız da göstermişti; fakat bu hukukçu duruşuna Erdoğan'dan sert bir tepki geldi: "Kuvvetler Ayrılığı varsa herkes yerini bilecek." Başbakan yine kendinden emin bir görüş sergiledi; fakat bu eminliğin arkasında söylediklerinin çelişkili olduğunu bilmeyişi vardı. Bu çelişkiler üzerinde durmak gerekiyor.

Her şeyden önce bir ülkede kuvvetler ayrılığı varsa, ayrı kuvvetlerin ayrı söylemlerde bulunabilmesi oldukça doğaldır. Ayrı söylemler zaten herkesin yerini bildiğini gösterir. Yasama ve yürütmenin, farklı söylemlere imza atabileceği, bir kuvvetler ayrılığı göstergesiyse, yürütme ve yargının da farklı söylemlerde bulunabilmesi kuvvetler ayrılığının göstergesidir. Asıl kuvvetlerin ayrılığının karmaşaya düşmesi, yürütme ve yasamanın aynı ellerde toplanmasındadır. Başbakan ayrılığı birleştiren faaliyetlerle bu ülkeyi yönettiği için, kuvvetler ayrılığının, kuvvetler birliğiyle farklılığını çözememiştir.

Biliyorsunuz ki Erdoğan hükümeti, yargı organlarını hükümetin seçmesi için oldukça büyük uğraş verdiler. Kuvvetler ayrılığı demek, bu demek değildir. Siz çıkıp işinize geldiğinde kuvvetler ayrılığını ön plana çıkartır, işinize gelmediğinde kuvvetleri birleştirmeye çalışırsanız, bu sizin politik tutarsızlığınızı gösterir.

Ayrıca (Cumhurbaşkanı'ndan sorumlu) Başbakanımız, "Yargı makamı ihsas-ı rey makamı değil. Onlar da makamlarının gereğini Anayasa’nın tayin ettiği şartlar içerisinde yapmaya mecburdur" söylemiyle konuya başka bir bakış açısıyla baktı. İhsas-ı rey; önceden taraflılığını göstermek anlamına gelir. Yargı organları tarafsızdır, buna kimsenin itiraz etiği yok; fakat yargı organlarının kurallardan taraf olması gerektiğine dair de bir itiraz yoktur. Nitekim Başbakanımız, yargı organlarının Anayasa'ya göre davranmaları gerektiğini güzelce dile getirmiştir. Çelişki ise burada doğmaktadır. Anayasa Mahkemesi, anayasal bir kurumdur ve verdiği karalar bağlayıcıdır. Bu kararları savunmaksa anayasa da belirtildiği gibi hukuksal kurumların öncelikli tercihidir. Hukukun kabul ettiği bir konudan yine hukuk organlarının taraf olması, ihsas-ı rey diye nitelendirilemez. Hukuk, hukukun arkasındadır. Nitekim de, konuşan hukukçular kendi özel görüşlerini değil, organlarının görüşlerini yansıtmışlardır.

Son olarak AKP'li hukukçular da türban konusunun bir cümleyle çözülmesinin imkansız olduğunu belirtmişlerdir. Kural koymak ciddi bir iştir ve kesinlikle ayak üstü konuşmalarla belirlenebilecek bir iş değildir. İnsanlara bu işin çok kolay olduğu izlenimi yaratmak eğer bir amaçsa Başbakanımız bu amacına ulaştığını zannetmektedir.

Kuralları, tanımları işimize geldiği gibi yorumlamak ve bunu da bilgisizliğimiz üzerine temellendirmek, herkesin yerini bilmesiyse, bu aynı zamanda yatacak yerinin olmadığının da bilinmemesidir. Teşekkürlerimle, okumadaki sabrınız ve ilginiz için.

Gökhan DAĞ

Hiç yorum yok:

Yazı Hakkındaki Yorumunuzu Bırakın

© Blogger Templates | Tech Blog