Yeni Sitemizde Yayındayız

Politika Dergisi Sayı 15

href="http://www.politikadergisi.com/sites/default/files/PD15.zip">Politika Dergisi Sayı 15'i İndirmek İçin Tıklayın.

 

12 Şubat 2008 Salı

Şeriatın Bir Göstergesi: Türbanlı Arkadaşların Aceleciliği

Türkiye'nin türban sebebiyle huzurunun kaçtığı elbette bilinen bir gerçek; fakat bu günler, sonra ki günlerin daha huzursuz bir hal alacağını gösteriyor. Uyarıyorum Türkiye el altından değil, açıkça şeriata sürükleniyor. Bunu gösteren göstergelerden sadece birisi de üniversitelere kanunsuzca giren türbanlı öğrencilerdir. İddiamı okuyunca umarım bana hak verirsiniz.

Hukuk Devleti olarak Türkiye, şeriatın kurallarına yenik düşürülmeye çalışılıyor. Bu da açıkça, şeriat hükümlerinin uygulanması ve var olan hukuk kurallarının çiğnenmesiyle oluşuyor.

En başta belirtelim ki türbanın kutsal kitap Kur'an-ı Kerim'de açıkça şart getirildiğine dair şüpheler vardır. Türbanlı vatandaşlarımızın bu şüpheleri taşımadığı ise her hallerinden bellidir. Kısacası türbanlı vatandaşlarımız için, türbanla gezmek dinimizin bir emridir.

Biliyorsunuz ki üniversitelerde türbana serbestlik tanıyan düzenleme TBMM'den geçti. Bunu bilmenin, getirmesi gereken başka bir bilme daha olmalıdır ki o da TBMM'den geçer oy alan her düzenlenmenin kanunlaşmadığıdır. Resmi Gazete'de yayınlanmayan hiçbir düzenleme geçerlilik kazanamaz. Bir öğrenci bunu bilmiyorsa zaten hiç üniversiteye girmesin.

Görüldüğü ve bilindiği üzere türbanla ilgili düzenleme henüz resmi gazetede yayınlanmamıştır. Buna rağmen türbalarını giyen arkadaşlarımız üniversitelere girmişlerdir. Yani Türkiye Cumhuriyet'nin var olan kanunlarını çiğnemişlerdir. Bunlara izin veren Sayın rektörleri ise anlamak mümkün değildir. Rektörlük ciddi bir iştir ve kesinlikle kanun dışı hareket etmeyi gerektirecek bir mevki de değildir. Kanunlar, rektörler dahil herkesi bağlar.

Bugün geldiğimiz nokta da ise Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunlarının (var olduğu bile tartışmalı olan) dini kurallar sebebiyle çiğnendiğini görüyoruz. Bu şeriat değil de nedir, türbanlı vatandaşlar bu yetkiyi nereden almaktadır, Rektörlerin karışıklık çıkmasın diye yaptıklarını söyledikleri bu uygulama Türkiye Cumhuriyeti'nin temel kaideleri ile nasıl örtüşür?

Kanunların, çiğnendiği bir yerde nasıl demokratik, laik bir hukuk devletinden söz edilebilir, bu anayasanın değiştirilemez hükümlerine yönelik bir saldırı değil midir?

Türbanlı vatandaşlarımızın başına türbanı almalarından önce akıllarını başlarına almaları gerekmektedir. Bu şekilde üniversitelere giriş yapan ve onlara sesini çıkartamayanları kınıyorum. Bu Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılmış bir saygısızlıktır.

Kısacası şeriatın hükümlerini, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarından üstün görmek, şeriata bir yönelimdir. Bunun bir başka örneğini siz değerli okuyuculara göstereyim. 23-24 Haziran 2007 tarihinde Açık Lise sınavına türbanlı giren öğrencileri rapor etmeyenleri, rapor eden öğretmenler hakkında bir soruşturma açılmıştır. Danıştay'ın türbanla sınava giren öğrencilerin sınavını geçersiz saymasına rağmen, türbanla sınava giren öğrencileri rapor etmeyen ilgililer suçsuz bulunmuş, türbanla sınava giren öğrencileri rapor etmeyen ilgilileri rapor eden öğretmenler hakkında soruşturma açlımıştır. Türbana yönelik tüm tepkiler engelenmektedir.

Dini kuralların, Türkiye Cumhuriyeti kuralları karşısında kollanması da şeriat isteminin bir diğer göstergesi değil midir?

Türkiye bugünlerde çok zor bir sınav vermektedir. Umarım bu yazıdan taraf olanlar bu sınavı geçerler. Yoksa beyaz çarşafla yola çıkanlar o çarşafı tutup kefenimiz yapacak.

Saygılarımı sunuyorum.

Gökhan DAĞ

Hiç yorum yok:

Yazı Hakkındaki Yorumunuzu Bırakın

© Blogger Templates | Tech Blog