Yeni Sitemizde Yayındayız

Politika Dergisi Sayı 15

href="http://www.politikadergisi.com/sites/default/files/PD15.zip">Politika Dergisi Sayı 15'i İndirmek İçin Tıklayın.

 

29 Şubat 2008 Cuma

"Nankörler Partisi" Kime Karşı? ! (Vicadani Retçiler, Barış Platformu ve Yeni Kıbrıs Partisi) Bölüm 4

Dış unsurların desteklediği diğer oluşumlardan biri de yeni kurulan “Kıbrıs Barış Platformu”dur. Söz konusu platform yaptıkları açıklamada şu konulara değinmişlerdir;

“Kıbrıs sorunu 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti antlaşmaları temelinde, 1977-79 Doruk Antlaşmaları ve BM süreçlerine dayalı, iki kesimli, iki toplumlu, toplumların siyasi eşitliğinde AB üyesi federal bir devlet yapısı ile çözülebilir... Şövenist söylemler, askeri tatbikatlar, milliyetçi eğitim sistemleri, milli sembol fetişizmi ve birbirinden kopuk iki ekonomi toplumların birbirine yakınlaşmasını engelleyen en önemli unsurlardır.Kıbrıs sorununun varlığı uzun yıllardan beri adamızda olağanüstü hal yaşanmasını sağlamıştır. Özellikle Kıbrıs Türk toplumu yaşanılan siyasi süreçte ekonomik, kültürel ve sosyal olarak asimile olmakla karşı karşıyadır. Kıbrıslı Türkler Türkiye ile ilişkilerinde yaşadığı buyuran-emir alan anlayışına dayalı ilişkiden dolayı kendi ülkesinde nüfusça azınlığa düşürülmüştür. 1974’te askeri müdahalede bulunan Türkiye adanın fiziken bölünmesini sağlamış ve adanın kuzeyinde kendine bağlı “bölgesel bir alt yönetim” oluşturmuştur... Türkiye, ekonomik bağımlılık ve başta anayasanın geçici 10.nuncu maddesinden yararlanarak iç politikaya ve günlük hayata müdahale edebilmektedir. Tüm bu gelişmeler Kıbrıs Türk toplumunun siyasi iradesini yok etmekte, kimliğini ve varlığını tehlikeye atmaktadır. Kıbrıslı Türklerin siyasi iradesinin gasp edilmesi kabul edilemez. Bu anlayışla Türkiye ile Kıbrıslı Türkler arasındaki ilişkiler siyasi eşitler çerçevesinde ele alınmalıdır. Kıbrıslı Türklerin kendi kendilerini yönetmeleri esastır.Bu saptamalar ışığında, aşağıdaki temel hedeflere varmak amacıyla, sonuç alıncaya kadar, tüm gücümüzle mücadele etmekte kararlı olduğumuzu; bunun için gereken her türlü işbirliği, güç birliği ve eylem birliği yapacağımızı kamuoyuna duyururuz. Katılımcılar;Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kıbrıs Türk Hekimleri Sendikası (Tıp-İş), Doğu Akdeniz Üniversitesi Birlik ve Dayanışma Sendikası (Daü-Bir-Sen), Kıbrıs AB Derneği (KAB), Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Kıbrıs Yayıncılar Birliği (Kıb-Yay), Devlet Çalışanları Sendikası (Çağ-Sen)(3 Şubat 2008 bildirisi).

Yukarıda Barış Platformu tarafından ortaya konan tüm söylemlerde, Türk askeri ve Anavatan aleyhine bir hareket başlatıldığı bu bildiri ile ortaya konmuştur. Oluşuma destek veren taraflar içerisinde olan YKP ve diğerleri Annan planı döneminde oluşturulan Bu Memleket Bizim platformunda “ne seni ne paranı, Türk askeri dışarı” gibi söylemlerde bulunmaktan da geri durmamışlardır.

Açıkça anlaşılacağı üzere, Kıbrıs Türkü üzerinde dış unsurların hedefinde olan Türk askeri bugün yine hedeftir. Zira Annan planı döneminde Kıbrıs Türküne “evet” çıkması için mücadele veren dış unsurların, özdeki hedefi Türkiye ve Türk askerine karşı söz demeç bildiri ve eylemleri de tertip ederek Anavatan üzerinde Kıbrıs Türklerinin konumunu zedeleyerek Anavatan-Yavruvatan arasındaki bağların zayıflatılmasıydı. Nitekim, bu hareketlerin özdeki maksadı Kıbrıs Türkleri üzerinde etki yaratmak değil(zira yaratamazlar) esasen Türk kamuoyunda , Türk milletinin Kıbrıs Türklerine bakış açısını değiştirmektir. Dış unsurların, başta Amerika olmak üzere, Kıbrıs’ta “askersizleştirme” talepleri devam etmesi bu oluşumlara verilen desteği de ortaya koymaktadır. Hal böyleyken, mevcut hükümetin anayasanın değiştirilmesi konusunda yaptığı girişimlerin özünde de gerek retçi inisiyatifçilerin veya barış platformu mensuplarının geçici 10. madde konusundaki “polisin içişlerine bağlanma” taleplerinin örtüşmesi tesadüf değildir. Yani tüm bu oluşumlar CTP’nin hükümette olmasından ötürü açıkça eylemler düzenleyememesinden kaynaklanan bir sonuçtan ortaya çıkmıştır. Lakin daha önce Bu Memleket Bizim Platformunun başını CTP çekmekteydi. Anılan oluşumda yeniden harekete gidilmeme sebebi de “Kıbrıs Türküne bir evet’le dünyaya bağlanılacağı, kimlik sahibi olacağı, devletlerinin devam edeceği, barış olacağı” sözlerinin yerine getirilememesinden ötürüdür. Halkı artık o platform çatısı altında pembe vaatlerle kandırmak zor olacağından kimlik değiştirme yoluna giden bu taraflar, şimdi Barış platformu olarak devredeler. Nitekim, dış unsurların ballı kaymağı olan bu taraflar yeni bir isim ve eylem planları ile devreye sokulmuşturlar..

Netice itibarıyla, TSK’ne karşı içte “aleyhte mitingler, eylemler, gösteriler, demeçler” tertiplenmesi , batı dünyası tarafından “zaten Kıbrıs Türklerinin talebi adadan Türk askeri gitmesidir” şeklindeki algılamanın yaratılması hedeftir. Kısaca, Batının ve Rumların önümüzdeki süreçte sunulacak planda eli kuvvetlendirilmesi amaçtır. Daha önce de belirttiğim üzere, Türk askerinin adadan “birleşik Kıbrıs” diye çıkarılmasının sonuçlarını ağır bir şekilde hem Kıbrıs Türkü hem de Anavatan ödemek durumunda kalacaktır.

Ne diyelim, “Nankörler Partisi” daha ne kadar birlerine uşaklık edeceklerini bize tarihi süreç gösterecektir. ! lakin bu gerçekler bizim susacağımız anlamına da gelmez! Sap döner, kasap keser!Devran döner, o sap hepinizi keser!Takdir sizlerin...

Emete Gözügüzelli

Hiç yorum yok:

Yazı Hakkındaki Yorumunuzu Bırakın

© Blogger Templates | Tech Blog