Yeni Sitemizde Yayındayız

Politika Dergisi Sayı 15

href="http://www.politikadergisi.com/sites/default/files/PD15.zip">Politika Dergisi Sayı 15'i İndirmek İçin Tıklayın.

 

31 Mart 2008 Pazartesi

Katar Emiri'nden İnciler

Türk milleti olarak suiistimallere alışkınız. Siyaset öyle çirkin bir oyun ki; içine giren herkes ya yalan söyleyecek ya düzenbaz olacak ya ikiyüzlü olacak ya da daha kötüsü bunların hepsi. Belki de daha fazlası.

Sadece seçim zamanı kapımıza gelen; bizi “veli-i nimet” olarak, “Efendileri” olarak gördüklerini söyleyen takım elbiseliler, gravatlılar seçimden sonra bizi unutmuştur. Bunu biliriz, hatırlarız. Hatta kanıksamışızdır. Oylarımızı verdik.

Siyasete dinin alet edilmesi de tüm çirkinliğiyle karşımızda. Her ne kadar bunun onaylanmasına katiyetle imkân olmasa da buna da alıştık; “Milli Görüşçüler” sağ olsunlar. Allah’ın izniyle oyları cukkaladılar.

Terör dediler; seçim kampanyalarında birbirlerine ip attılar. Ulusalcılığı, Vatanperverliği, Türk Milliyetçiliğini de oya çevirdiler. 70 milletvekili çıkardılar.

Ama pes be kardeşim. Bu kadarı şeytanın dahi aklına gelmezdi: vatandaşın Uçkuruna da karıştılar. Erdoğan şimdi öncekilerinden de komik teziyle ortaya çıkıyor. Neymiş efendim her Türk ailesi en az 3 çocuk yapmalıymış. Hane halkı (aile üyeleri) mevcudu 5’e çıkmalıymış. Yoksa AB ülkeleri ve Eski Doğu Bloğunun bir kısmındaki gibi nüfus yaşlanır; genç nüfus oranı düşermiş. O zaman ülke gelişemezmiş, falan filan…

Sn. Başbakan “Ananı da al, git” lafından beri yargıya, üniversitelere, köylüye, işçiye ve tüm muhalif kesimlere bir sürü laf söyledi. Ya da yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir kabilinden yürüttüğü politikalarla hepsinin çanına ot tıkadı. Vakıflar Yasası girdi, 2B orman arazileri de. Şimdi sıra Sosyal Güvenlik Yasası’nda. Onu da hallettikleri zaman hükümetten ülke nüfusunun arttırılması için erkeklere en az 3 kadın almayı, sınırsız çocuk yapmayı ve çocuk başına devlet desteği almayı içeren bir yasa bekliyoruz.

Bu kadar popülist bir politika Katar’da, Umman’da, tüm Arap Dünyasında ve geri kalmış devletlerde olabilir. Fakat 1800’lerden beri resmen batılı politikalar izleyen, batılılaşan, uygarlaşan Türk Milleti için böyle bir olay söz konusu değildir. Başbakan, artık üslubu, Ortadoğulu söylemleri ve fikirleriyle İran Cumhurbaşkanı Necat’ı ya da Suudi Arabistan Kralı Abdullah gibi davranmayı bırakmalıdır.

Her erkek için cinsellik, cinsel yeterlilik ve kendini kanıtlama duygusu önemlidir. Fakat asıl mesele ne kadar çocuk yapılacağı değil, bunların nasıl bakılıp büyütüleceğidir. Hiç kimse çocuğunun yoksulluk, açlık, sıkıntı çekmesini istemez. Ya da diğerlerinden daha az mutlu olmasını. Ailesine bakamayan bir babanın ya da annenin ızdırabını en iyi anneler, babalar bilirler. Devrimiz “Allah verdi, oldu” devri değildir.

Hala 425 YTL gibi trajikomik bir ücretle aile geçindirmeye çalışanlar vardır ülkemizde. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkemizdeki yoksulluk oranı %17,81’dir ki pek de azımsanacak bir rakam değil. Böyle bir durumda yaşamını zorlukla idame ettiren birinin Sn. Başbakan’ın davetine uyduğunda gerekli beslenme, kira, giyim, sağlık, eğitim gibi temel kalemleri nasıl karşılayacağı belirsizdir. Herhalde düşüncesizlikle edilen hareketten sonra edilebilecek laf “Allah Kerim’dir” olamaz! İnsana önce eşeğini sağlam kazığa bağlamayı sonra Allah’a emanet etmeyi öğütleyen İslam Dini elinden geleni yaptıktan sonra geri kalanı Allah’a bırakmıştır. Allah Kerim’dir; lakin sorumsuzlara karşı kerim olduğunu düşünmüyorum.

Biraz daha detaylı veriyi Birleşmiş Milletler 2007–8 İnsani Gelişme Raporu’ndan aldım.

Gelişmekte Olan Ülkeler Ort.

Türkiye

Gelişmiş Ülkeler Ort.

Gelişmişlik Endeksi (1 birim)

0,691

0,775

0,947

Temel Eğitim Oranı (%)

85

89

96

Kadın Başına Düşen Çocuk Sayısı

2,9

2.2

1.7

Nitelikli Sağlık Personelince Yaptırılan Doğum Oranı (%)

60

83

99

Yetişkin Okur-Yazarlık (%)

77,1

87,4

99,1

2. Eğitime Katılım (%)

53

67

92

Ortalama Yaşam (yıl)

65,5

70,8

78,9

Kişi Başı Milli Gelir (ABD Doları)

5,282 $

8,407 $

33,831 $

Rapora göre Türkiye Gelişmiş ve Gelişmekte olan ülkelerin arasında bulunmakta. Doğum Oranı 2,2 ile pek az değil. Ayrıca düşük eğitim oranı, kişisel gelişim endeksi ve milli gelir de pek iç açıcı değerlerde değil. Umarım daha iyi değerlere ulaşırlar. Ama bu insanların cinsel güdülerini pervasızca tahrikle, düşünmeden ve sonucunu öngörmeden yapılan “nüfusu arttırın” çağrılarıyla, Türkiye’nin 80 yıllık nüfus planlaması, istenmeyen gebeliğe yönelik bilgilendirme ve korunma politikalarını tek hamlede çöpe atmanın ne lüzumu var?

Unutmayalım; bu lafları konuşan T.C. Başbakan’ı ve sözleri Hükümet Programı ve Devlet Politika’sını yansıttığı düşünülüyor. Eğer resmi politika buysa 2.2 doğurganlık oranıyla sağlayamadıkları istihdamı 3 ile nasıl sağlayacaklar? Bu arada eğitimli genç nüfus bir avantajdır. Eğitimsiz kalifiye olmayan o kadar gencin hayallerini çalmaktan utanmayacak mısınız?

Bu arada bir gazete reklâmında söylüyordu: “Angelina Jolie ha-mi-le” hem de ikiz. 3 çocuk da evlat edindi. Toplam 5 çocuk oluyor. Buradan Sn. Başbakan’a çağrıda bulunuyorum: Angelina’yı eşi Brad Pitt’le beraber Türk vatandaşı olmaya çağırsın. Hem Erdoğan’ın standartlarına göre genç nüfusumuz artasın hem de ülkemiz dünya çapında iki ünlü kazansın!

Saygılarımla,

Mücahit ÖNDER

1 yorum:

Gökhan DAĞ dedi ki...

Tebrik Ederim... Söylemlerin bazılarını ciddiye almamayı gerçekten iyi biliyoruz (!). "Ananıda al git" der, o Başbakan der deriz. Ama işin rengi erkeklik olunca işi gerçekten ciddiye alıyoruz. Çocuk yap der, koşar yaparız. Çok biliyorsa, kendi birkaç tane daha yapsın. Ne de olsa Amerika'da okutacak parası olmasa da burs alabiliyor evlatları.

Ey Güzel Türkiye'nin Güzel insanları, 3 çocuk kömürle doyacaksa yapın gitsin...

Yazı Hakkındaki Yorumunuzu Bırakın

© Blogger Templates | Tech Blog