Yeni Sitemizde Yayındayız

Politika Dergisi Sayı 15

href="http://www.politikadergisi.com/sites/default/files/PD15.zip">Politika Dergisi Sayı 15'i İndirmek İçin Tıklayın.

 

14 Mart 2008 Cuma

Takke Düştü Kel Göründü

Dünya Çarşısının tam göbeğinde Anadolu Gıda Pazarının sahibi Kemal Efendi, dönen yeni model iş sandalyesinde huzursuzca kıpırdandı.Eski tahta taburesini özlüyordu vücudu.Öğle yemeğinde kebabını afiyetle yiyip, arkasına da yaslanıp tatlı tatlı kestirirdi.AB sendikasına girebilmek için önce döneri, sonra tüm kebapları kaldırdılar.Yediği yemekten hiç tatmin olamıyor, üstüne üstlük bu yeni model sandalyeler devamlı hareket ettiğinden, bedeni bir türlü huzura eremiyor içi geçemiyordu bir türlü.
Kapının önünden çaycıya seslenip sigarasını yaktı.
AB sendikası işi ne olmuştu bilmiyordu ama artık hiç ağza alınmıyordu.Bir ara bir artiz tarzı eşarplar moda oldu deyip açtıkları şu tesettür köşesi dükkana hiç yakışmamıştı.Ama öğrenci kıyafetleri bölümünden, Yusuf Ziya efendi yasakları kaldıralım diye diye, her tarafa hayalet kıyafetlerine benzer pelerinli alaca bulacalar doldurmuştu.Alman pazarına gelen sarı kadın da o kıyafetlere bakıp "çok güzelmiş çok" demişti dalga geçercesine.
Bu yeni mağaza müdürü tayyip, önceden bir boydan bir boya uzanan, içinde bol çeşitte çokca yiyeceğin olduğu gıda reyonunu küçültmüş, yiyecek getiren köylüleri ana avrat kovaladığı için meyveyi, sebzeyi pahalı satmak zorunda kalmışlardı.
Dükkanda gezen çoktu da, gezenler habire hesap kitap yapıyor ama aldıkları ufacık poşetler ne dükkana kar sağlıyor, ne de götürenin karnını doyuracağa benziyordu.
Dükkandaki bütün işlere eşini, dostunu, tanıdığını dolduran mağaza müdürü hepsini tanıtırken kollarını kocaman açmış,
BEEEN BU ARKADAŞLARA KEFİLİM. PARAM KADAR KEFİLİM, KEFİL OLURUM..
diyerek yüksek sesle konuşmuştu kendisiyle.Muhasebeye koyduğu Kemal abisine doğru baktı.Ne utanmaz adamdı o öyle. Geçen muhasebe kayıtlarını incelemişti.Resmen zarar ediyorlardı. Ertesi gün Kemal abisi bilançoyla oynamış kar ediyormuş gibi gösterivermişti.
"Yahu zarar ettiğimizi biz biliyoruz, yapma Kemal!" deyince de her zamanki gibi yüzüne yayılmış sırıtışıyla,
"Ama efendim en azından çarşının içindeki itibarımız arttı" demişti.
İçinden geldiği gibi " s.çarım itibarına da, sana da" diye tekme tokat kovalamadığına yanıyordu şimdi.
Bütün reyonlarda bir huzursuzluk hakimdi.İnsanlar kendi aralarında toplaşıp toplaşıp fısırdaşarak konuşuyorlar, alt tabakadaki işçiler açlıktan ve yoksulluktan haykırıyorlar, can havliyle haykıran işçileri mağazanın güvenlikçisi sopalarla, olmazsa su sıkarak kovalıyordu.
Dükkanın beti bereketi kaçmıştı.
Tayyipin ilk işe başladığı günü düşündü.
Dindarım diyordu.Herşey çok güzel olacak.Satışlarımız artacak.Refaha ulaşacağız.Evelallah başaracağız.
Müslümanlığına güvenmişti açıkçası.
Çalmaz çırpmaz sahip çıkar dükkana diye düşünmüştü.
Oysa tayyip dükkanda olduğu sürece ona buna çatıyor, dükkana gelen promosyonları oğullarına dağıtıyor, Amerikan pazarının önünde dolaşıyordu kasap kedileri gibi.
Hatta Amerikan Pazarının parayla tuttuğu bir hocanın, müdür tayyiple işbirliği yaptığı dedikoduları dolaşıyor, orda burda salya sümük ağladığından olacak, Amerikan hastanesine kaldırılan bu hoca efendinin sayesinde Amerikan Pazarının sahibi George Efendinin bizim dükkanı kendi işleri için kullandığı söyleniyordu.
Georgela Simon Hop Hop diyerek etrafta dolanıyorlardı.Bizim Mağaza müdürü tayyip de onlarla birlikte Hopluyor, Simonun dükkanını gasp edip ele geçirmeye çalıştığı yan komşu Mahmut efendinin çoluğunu çocuğunu dayaktan geçirdiğini, tekme tokat kovaladığını duyuyordu.
Hatta bizim dükkanın şu aşağı köşesinde de tadilat yapıyoruz diye sınırdan çalmaya çalışıyorlardı diye söylendi yüksek sesle.
Kendi sesiyle sıçrayarak uyandı.Düşünceler içinde sıkıntılı bir uykuya dalmıştı.
Ayağa kalktı.
Şöyle bir etrafa bir baktı.
Artık saklanacak bir şey kalmamıştı.
Gülümsedi kendi kendine.
"Takke düştü kel göründü" dedi.
Tayyipe doğru yürürken, birazdan aynı şeyleri ona söyleyip topunu birden kovalamayı düşünüyordu.
Yapacaktı da.

ÖzgürPınarIşık

1 yorum:

Mücahit Önder dedi ki...

Masal, masal ama çok güzel bir siyasi masal:)
ellerine sağlık

Yazı Hakkındaki Yorumunuzu Bırakın

© Blogger Templates | Tech Blog